Sağlık

Eklem Ağrısının En Yaygın Nedeni Kıkırdak Yıpranmasıdır

Eklem Ağrısının En Yaygın Nedeni Kıkırdak Yıpranmasıdır

 

Dünyadaki eklem ağrılarının en yaygın nedenlerinden biri kıkırdak erozyonu ya da yaygın ismiyle kireçlenmedir. Nüfusun yaşlanması, obezitenin artması, hareket kabiliyetinin azalması gibi faktörlerden dolayı eklem ağrıları her geçen gün daha fazla hastada görülmektedir. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr., özellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde hastalığın yol açtığı hareket kısıtlılığı nedeniyle bireylerin yaşam kalitesinin önemli ölçüde etkilendiğini söyledi. Gökhan Meriç, kıkırdak erozyonunun erken evrede olduğu hastalarda kök hücre uygulamasıyla etkili sonuçlar alınabileceğini söyledi.

 

Eklemlerde ağrı, şişlik, ses ve diz ekleminde hareket kısıtlılığına neden olan ilerleyici bir hastalık olan ve halk arasında artrit olarak bilinen kıkırdak doku hasarı ülkemizde ve dünyada en sık görülen eklem bozukluklarından biridir. 2020 yılında Amerika’da yapılan bir araştırmada kıkırdak hasarının 2030 yılında sakatlık nedenleri arasında dördüncü sırada yer alacağını öngören Prof. Dr. Gökhan Meriç, sorunun önemine dikkat çekti.  

HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ KISITLAR

Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Özellikle 60 yaş üstü bireylerin oluşturduğu hareket kısıtlılığı nedeniyle erken yaşta kıkırdak hasarı tedavi edilmezse zamanla ilerleyebileceğini ve şikayetlerin gün boyu sürekli hale gelmesine neden olabileceğini belirten Dr. Dr. Meriç, kıkırdak hasarının erken evrelerinde kök hücre tedavilerinden etkili sonuçlar alınabileceğini anlattı.

HAREKETSİZLİK VE OBEZİTE DE KİREÇLENMEYİ ARTIRIR

Ülkemizde obezitenin, hareketsizliğin ve nüfusun yaşlanmasının artmasına paralel olarak giderek daha fazla kişinin artrit nedeniyle hastaneye başvurduğunu söyleyen Prof. Dr. Gökhan Meriç, “Bu hastalarımızdan ağrı kesici, kilo verme ve egzersize rağmen şikayetleri devam eden hastalarımızda çeşitli eklem içi enjeksiyonlar uyguluyoruz.”

KÖK HÜCRE UYGULAMASIYLA ETKİLİ SONUÇLAR ALINABİLİR

Eklem içi hyaluronik asit ve PRP enjeksiyonlarına rağmen şikayetleri devam eden, kıkırdak erozyonunun erken evrelerinde olan hastalarda kök hücre uygulamasıyla etkili sonuçlar alınabileceğini belirten Prof. Dr. Gökhan Meriç, kas yırtıklarına da kök hücre uygulanabileceğini anlattı. kıkırdak aşınmasının yanı sıra. Kıkırdak hasarına bağlı eklem ağrıları olan ve ağrı kesici ya da fizik tedaviyle sonuç alınamayan hastalarda doku hasarı sürecini yavaşlatmak, ağrıyı azaltmak ve hareketi yeniden kazanmak için kullanılan kök hücreler hakkında şu bilgileri verdi: “Kök hücreler hücrelerdir. vücuttaki diğer hücrelere dönüşme kapasitesine sahip olanlardır. Yağ dokusu, kemik iliği ve göbek kordonu vücudumuzdaki kök hücre kaynaklarıdır. Kök hücreler en yaygın olarak kemik iliği ve yağ dokusundan elde edilir. Kemik iliği ile karın yağının hücre yapısı farklı özelliklere sahiptir. Yağ dokusu kemik iliğinden çok daha fazla sayıda kök hücre içerir. Kök hücre yapısında ağrıdan sorumlu inflamasyonu azaltarak ağrının giderilmesini sağlayan birçok hücresel yapı bulunur. “Kök hücreler ağrının azalmasına, ödemin azalmasına, kıkırdak kaybının azalmasına ve kas hasarının iyileşmesinin hızlanmasına yardımcı oluyor.”

KÖK HÜCRE UYGULAMA SÜRECİ NASIL YAPILIR?

Kök hücre uygulamasında sürecin hazırlık aşamalarının da çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gökhan Meriç, kök hücre uygulama sürecinin nasıl yürütüldüğüne ilişkin şu bilgileri verdi:

“Vücudumuzdaki leğen kemiği ve göbek yağları birçok kök hücrenin alınabileceği kaynaklardır ve bu dokulardan hafif sedasyon ve lokal anestezi altında, hastalar tamamen uykuya dalmadan örnekler alınır. Alınan numuneler dokudaki kök hücreleri ortaya çıkarmak için bir ayrıştırma sürecinden geçiyor. Hazırlanan kök hücreler hasarlı bölgelere enjeksiyon yoluyla uygulanır. Bu tekniklerle elde edilen materyal saf kök hücre olmayıp, kan ürünlerinin yanı sıra kök hücre ve plazma adı verilen sıvıları da içermektedir. Saf kök hücreler ancak laboratuvar ortamında elde edilebilir. Saf kök hücre için hastadan alınan örnekler, 1-2 hafta süren hücresel çoğalma sürecinin ardından elde ediliyor. Bu çok daha teknik bir süreçtir. “

“KÖK HÜCRE UYGULAMASIYLA CERRAHİ TEDAVİNİN BAŞARISINI ARTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ”

“Kök hücre uygulamasıyla kıkırdak hasarını tamamen onarmak mümkün değil. “Ancak kıkırdak iyileşmesi ile ilgili yapılan çalışmalarda kök hücre uygulaması sonrasında çekilen MR taramalarında hastaların kıkırdak hacminde uygulama öncesine göre artış tespit edildiği gösterilmiştir” diyen Prof. Cerrahi müdahale gerektiren kıkırdak, menisküs veya kas hasarlarında kök hücre uygulaması tek başına müdahalenin yerini tutmaz. Kök hücreler ameliyatın alternatifi değildir. “Ancak kök hücre uygulamalarının müdahaleyle birleştirilmesi tedavinin başarısını arttırmayı amaçlamaktadır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

atakumajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu